Doğru Ses Kullanımı

Sesinizi doğru kullanmak için 4 temel kural bulunur:

1.  Uygun postür (Vücut duruşu)

2.  Yeterli nefes desteği

3.  Sağlıklı ses çıkarma tekniği

4.  Ses boşluklarını uygun kullanma

Vücut duruşu (Postür), sesinizi tahmin edemeyeceğiniz kadar çok etkiler. Postür, sesin iskeleti gibidir. Doğru duruş pratik olarak şöyle tanımlanabilir: ayaklarınız omuz genişliğinde açık, bir ayak diğerine göre biraz daha önde, dizleriniz hafice bükük (geriye kilitlenmemiş) vücut ağırlığınız ayak tarak kemiklerinde (topuklarda değil), bedeniniz dik (sopa yutmuş gibi değil!) kulak kepçesi yaklaşık omuz hizasında ve başınız hiçbir fazladan güç harcamayacak şekilde omuzlarınızın üzerinde dengede durmalıdır. Başın bu durumu, bir tenis topunun raketin ortasında eli hareket ettirmeden dengede ve hareketsiz durması gibidir. Boynunuz ve ses kaynağı olan gırtlağınız başınızı ‘taşımaz’ ve başı dengede tutmak için boyun kasları kasılıp gırtlağı da sağa sola çekiştirmez. İşte size mümkünse ayna karşısında uygulayabileceğiniz basit bir Postür egzersizi:

1- Ayağa kalkın. Belinizden aşağı eğilin (belinizin üstü tamamen gevşek olacak şekilde). Omurgalarınız tek tek üst üste gelecek şekilde (bu tek tek düzeltme işlemini hissedin) ve daha sonra boyun ve başınızı bu sıraya uydurarak doğrulun. Böylece beliniz, sırtınız, boynunuz ve başınız aynı doğru üzerine gelmiş olacaktır.

2- Bu duruşu bozmadan kollarınızı gökyüzüne uzatın, rahat bir nefes alıp tutun, kollarınızı aşağıya serbestçe indirin ve nefesinizi verin

3- Bedeniniz yukarıda tanımlandığı gibi diri bir duruştayken şunları yapın:

– yüzünüze parmaklarınızla masaj yaparak yüz kaslarını gevşetin

– hayali bir sakız çiğneyerek çene kaslarını gevşetin

– boyun kaslarını ısıtmak için yavaş ve nazik hareketlerle sağa, ortaya, sola ve yukarı, ortaya, aşağı doğru başınızı çevirin

Nefes desteği; sesi oluşturan enerjinin ta kendisidir. Nefes aldığınız zaman akciğerlere dolan havanın sıkıştırılmasıyla sesin temel enerjisi oluşur. Göğüs ve karın boşluğunuzu esnek bir silindir gibi düşünün. Aldığınız nefesin bu silindirin içinde sıkışıp dışarı verilmesi (ancak sıkıştırma enerjisinin sese dönüşümü sırasında olan değişimi aşağıdan yukarıya doğru itme şeklinde değil; yukarıdan aşağı ilerleyen bir güç aktarımı olarak hissedin) sırasında gırtlak sadece bir transformatör görevi görmelidir. Sesin kaynağı gırtlak değildir. Ses enerjisini daha içinizdeyken bilinçli farkındalık ile hissedebilirseniz, gırtlak bu enerjinin geçerken uğradığı ve ‘uğramışken değiştiği’ bir durak haline gelir. İşte o zaman sesiniz vahşi bir kısrak olmaktan çıkar, düşündüğünüz her şeyi harfiyen yerine getiren bir yarış atına dönüşür. Nefes egzersizlerine iki örnek verecek olursak:

1- Nefes açma

– bedeninizdeki hayali silindiri düşünerek burnunuzdan içeri (ses çıkarmadan) hava doldurun

–  ‘ssss’ sesini çıkararak bu havanın tamamını (nefessiz kalıncaya dek) dışarı verin

–  derin bir nefes alın (bu nefes, açıcı nefes olarak tanımlanır)

2- Nefes kontrol

– tekrar burundan sessiz nefes alın

– dudaklarınızı titreştirerek (lip trill) içinizden /bbuuu/ sesini çıkarmayı düşünerek nefesinizi yine sonuna kadar verin. (Lip trill yapamıyorsanız nefesinizi /fff/ sesiyle verin)

– açıcı nefesle egzersizi tamamlayın

Sağlıklı ses çıkarma işlemi, aslında ilk basamaklardaki beden duruşu ve yeterli nefes desteğinin düzeltilmesi ile kendiliğinden oluşabilir. Gırtlağımız, akciğerlerden gelen basınçlı havanın enerjisini ses telleri yardımıyla sese dönüştüren bir ‘ses kutusu’ gibidir. Bu aşamada temel olay, sesin oluşumunda yer alan kasların doğru çalışmasıdır. Ancak bu durumun özellikle profesyonel sese dönüştürülmesi; yeteneğin çok uzun ve zahmetli bir eğitimle meyve vermesi ile gerçekleşir. Ses egzersizlerine örnek verelim:

1.  Burundan sessiz bir nefesle başlayın,

– rahat bir tonda /mmm/ sesi çıkarın ve titreşimi üst dişlerin arkasında hissetmeye çalışın

– bu sesle tonu siren ötermiş gibi inceltip kalınlaştırın

2.  Burundan sessiz bir nefesle başlayın,

– ‘lip trill’ e rahat bir ses ekleyin. Lip trill yapamıyorsanız nefesinizi /fff/ sesiyle verirken /vvv/ sesine dönüştürün

–  aynı sesle, tonu inceltip kalınlaştırın

Ses boşluklarını uygun kullanma, yani rezonansı ayarlama işlemi; sesin rengini ve şeklini oluşturmaktan ibarettir. Eğer ses gırtlaktan çıktığı anda bir avuç çamursa, ağızdan çıktığı ana kadar anlam yüklü bir heykel halini alır. Ses tellerinden sonraki boğaz ağız ve burun boşlukları sesin kişiye özel halini almasını sağlar. Zira ses tellerinden çıkan ham ses, bir cızırtıya (gerçekten!) benzer. Bu cızırtı, ağzımızdan çıkan sesin kaynaktan yeni çıkmış ilk halidir.Sesinizi doğru kullanıyorsanız, elmacık kemiklerinizin arkasında titreşimi hissetmeniz gerekir. Bu, yüz kemiklerine iletilen ses enerjisinin ifadesidir ve sesin yankı boşluklarının kullanımının göstergesidir. Bu boşluklarda ses çıkarılması sırasında yapılan değişiklikler (dil-damak hareketleri, boğazın daralıp genişlemesi vb) sesin konuşma halini almasını sağlar. (Bu durum ses fiziğinde kaynak-filtre teorisi olarak bilinir)

Ses boşlukları uygun kullanılmazsa ses telleri bu durumu telafi etmek için yanlış yollara sapar. Böylece ayakkabı sıktığı için eğri basan ayakta oluşan nasırlara benzeyen ses teli nodülleri oluşabilir. Çok sayıdaki rezonans egzersizlerinden biri olan genizden konuşma (twang) egzersizini örnek verelim:

Bu egzersizin temeli; ses tellerinin yukarısında, boğazda oluşturulan ‘halkanın’ (boğazdaki belli kasların kasılarak ses yolunu megafona benzer huni şekline benzetmesi), ses tellerine yüklenmeden ses gücünü artırmasını sağlamaktır. Böylece çıkan sesi ve bu sıradaki boğazın pozisyonunu bilinçli farkındalıkla hissedip, sonra bu abartılı durumu yumuşatarak geliştirmek amaçlanır.

1. Burundan sessiz bir nefesle başlayın,
– çocuk filmlerindeki kıkırdayan cadıların gülüşlerine benzeyen ‘hiih hih hihhiiii’ sesini taklit etmeye çalışın. Benzer sesi bazı sokak satıcılarının megafon kullanmadan kalabalık caddelerde onca gürültülünün arasından kulağınıza ulaşan sesinde bulabilirsiniz. Amerikan ‘country-western’ tarzı şarkılarda da benzer sesi duymanız mümkündür.

2. Burundan sessiz bir nefes alın,

– çıkardığınız geniz sesini kullanarak daha temiz ve yumuşak bir /iii/ haline getirmeye çalışın ve a,e,o u gibi diğer seslilere de uygulayın

– bu sesi, tonu tizleştirip pestleştirerek (her sesli için) çalışın

– güçlü geniz sesiyle yumuşak sesinizi harmanlamaya, farklı oranlarda  karıştırmaya çalışarak güçlü ve yumuşak bir ton bulmaya çalışın.

3. Burundan sessiz bir nefes alın,

– yeni ses tekniği ile gazete okuyun, sohbet edin

– tekniği kullandıkça kelimelerin ağzınızın içinde nasıl tını zenginliği oluşturduğunu duyumsayacaksınız

Sesinizi doğru kullanıyorsunuz. Ancak iyi korumuyorsanız bütün emek ve yetenekleriniz boşa gider. Mükemmel bir maratoncusunuz. Koşucu olarak üstün yetenekleriniz var. Yıllarca çalışıp olimpik dereceler almışsınız. Ayaklarınız sizin için ne kadar değerlidir? Ayağınıza sıkan bir ayakkabı giyip halı sahada futbol maçı yapar mısınız?

Sesinizi korumak için basit öneriler:

1- Ses tellerinizi nemli tutun
– bol su  için -günde 8-10 bardak (idrarınız beyaz çıksın)
– kafeinden uzak durun, duramıyorsanız aynı miktar suyla telafi edin
– bazı ilaçlar(alerji, grip ilaçları vb)
– alkol de kurutur, fazladan su içmelisiniz
– yaşadığınız ortamın nem oranı düşükse iş ve ev gibi kapalı ortamlarda nemlendirici cihazlar kullanabilirsiniz.

2- Sigara içmeyin, içilen ortamlarda bulunmayın. Duman, solunum yollarının örtüsüne zarar verir. Ses tellerinde ödemden kansere kadar ulaşabilen kalıcı hasarlara yol açar. Sesi zamanla kabalaştırır ve sizi siz olmaktan çıkarır.

3- Boğaz temizleme alışkanlığınız varsa kurtulun

4- Bağırarak veya yüksek sesle konuşmayın

5- Günlük ses kullanım limitlerinizi aşmanız gerekiyorsa ses istirahatıyla dengeleyin

6- İlaç kullanımına dikkat edin

7- Mide asit reflüsü varsa mutlaka önlemini alın